28 Mart 2009

Güzel Bir Dilek ve Güzel Bir Gün

Beşiktaş'tan Ortaköy'e doğru yürüyoruz. Hava çok güzel. Kitapçıya girelim mi, diyor Neşe Abla. Girip içeri bakınıyoruz. Bir masa ve önünde ufak bir grup insan. Bizde merak edip ne oluyor burda diye bakınıyoruz. Bir de ne görelim "Aa! Tema amcaaa... "

Yine üstünde kırmızı kazağı, tatlı gülümsemesi, insanları selamlayarak kitap imzalıyor. Bende bu çok değerli ton ton dedenin imzasından ve gülümsemesinden mahrum kalmıyor, Neşe ablanın hediye ettiği Erozyon Dede kitabını imzalatıyorum :)

Erozyon Dede gözlerimin içine bakıyor. Bir dileğim var, diyor. İnşallah seninde benim gibi saçların beyazladığında, buruş buruş bir nine olduğunda güzel işler yapmış olursun...
...

İnşallah dedecim. Ama bu gencin çok şey planlayıp, az şey yapıyor. Senin yolundan gitmeyi çok istiyor ama istemek yetmiyor bunu da biliyor. Ve bu kendini geliştirmek için kalkıştığı işlerden bir tanesi de senin yolundan gitmek... Bunun için ve inandığı başka işler için uğraş veriyor ve senin dileğinle daha da bir güçlenen bu genç uğraş vermeye devam edecek. Daha çok okuyacak, daha çok çalışacak...

İçimdeki ölü ruhu dileğiyle dirilten çok değerli Hayrettin Karaca ve buna vesile olan Neşe Abla'ya teşekkürü bir borç bilirim.


0 yorum:

Yorum Gönder