17 Temmuz 2009

Mübarek Buluş ve Mübarek İnsan Josephine G. Cochran

Ne mübarek aletmişsin sen bulaşık makinesi! Ve ne mübarek insanmışsın sen Josephine Cochran. Bu aleti bulan beynini, yapan elini ver de öpüyüm ablaağm.

Biliyorum, kaç yıldır kullanıyorum seni. Ama bir gün olsun değerini bilemedim. Hakketiğin koşullarda yaşatamadım seni canım makine. Her mutfağa uğrayışımda buzdolabını kocaman bir tebessümle selamladım, onunla saatlerce vakit geçirdim. Ya senle?! İşim düşmediği sürece yanından bile geçmedim. Bir gün olsun gülerek yerleştirmedim o bulaşıkları. Sanki hepsini sen yemiş, kirletmişsin gibi iğrenerek yaptım hep. Ama bir gün olsun sen beni yarı yolda bırakmadın ya da mıştın!

Bugün n'oldu makine ha n'oldu söyle! En zor günümde niye yaptın bunu? Hiç mi acımadın. Mutfağın tadilatta olduğu hatta ne tadilatı paramparça olduğu bugün, mutfağa mutfak demek için şahitlere ihtiyacın olduğu ve içinde ne dolap ne tezgah ne lavabo bulunmadığı bugün! Evet, tamda bugün bozuldun! Üstüne üstlük biz balkonda leğende bulaşıkları yıkarken keyifle güldün. Ama ben sana yine de küsmedim güzel makine. Değerini nasıl anladım bak. Hadi gel de barışalım. Yarına düzeliver be..

Söz bak. Her sabah buzdolabından önce sana uğrıycam, gülümsiycem. (biliyorum, içten içe hep buzdolabını kıskanıyosun, insanların onu neden sevdiğini bi türlü anlayamıyosun ama yarın ben sana bu psikolojiyi üstünden atman için bi terapi uyguluycam. hiiiç üzülme.) Ha bide, hem zeki hem bayan hem de mübarek insan Cochran'a dua etcem, çok.

Bir an önce eski mutlu günlerimize dönmek dileğiyle...

Seni çok seven ve çook pişman Bilgesu

Not: Yahu biz köyde sular kesildiğinde de bu şekilde bulaşık yıkıyoduk. Hem de kaç leğen bulaşık! Ve hem de dinamodan aldığımız buzzzz gibi suyla! Ama hiç bu kadar duygulanmamıştım. Bak yine fena oldum canım makine. Dayanamıycam.. Kaçııl! Sana sarılmaya geliyoruum.