12 Mart 2009

Gördüm. Duydum. Konuştum. =)

Çok sevgili canım blog okuyucuları,

İki gün önce beni çok heyecanlandıran ve mutlu eden bir olay oldu. Yurttan birkaç arkadaşımla Kenan Işık'ın sunduğu "Dünya Bir Oyun Sahnesi" programına gittik. Programın konukları Üç Maymun filminin başrol oyuncuları Hatice Aslan, Ahmet Rıfat Şungar ve Yavuz Bingöl'dü.

Efendim, program güzeldi. Ama yapaylığın her çeşidinden nefret ettiğim için ilk başta ortama adapte olmakta zorlandım. Yapaylık derken ışıklar, kameralar, kayıt denildiğinde insanların ister istemez tavrındaki değişimler... Ama Hatice Aslan ve Ahmet Rıfat Şungar gayet samimi ve mütevazılardı ki hepimizin gönlünde taht kurdular. Ve bizde onların bu samimiyeti ve doğallığından faydalanarak fotoğraf çektirdik, sorular sorduk. Programın en sonunda da konuklar hediyelerini dağıttı. Bu bölüm başta benim için kötü başlasa da Ahmet Rıfat Şungar' ın bana kalemini vermesiyle program son bulup, mutlu mesut yurduma döndüm.

Evet sevgili okuyucular. Özetle durum böyle. Ama detayları merak ediyorsanız okumaya devam edin. Yok bana bu kadarı yeter teşekkür ederim, kalemi de güle güle kullan, güzel yazılar yaz diyorsanız bende size sevgilerimi sunar, tekrar canım bloğuma beklerim.
...

Üç gün önce akşam odaya geldiğimde Buket arkadaşımın Dünya Bir Oyun Sahnesi programına seyirci götüreceğini öğrendim. Gitsem mi, gitmesem mi, Üç Maymun filminin oyuncuları da geliyormuş ama biyoloji dersim de var, vah tüh napsam ki derken o gün okula gidip biyoloji dersimin iptal olduğunu öğrenmemle programa gitmeye karar verdim.

Soldaki arkadaş derse gidiyor. Merve, Şeyma, Buket (soldan sağa) ve fotoğrafı çeken ben düştük yollara. Neyse ki efendim yoldan Gizem arkadaşımızı da alarak geldik stüdyoya. Oturduk minderlere.



Soldan sağa doğru Gizem'i Şeyma'yı Vişnesu'yu ( Bu arada Canım Blog ve okuyucular, adımın neden vişnesu olduğundan daha önce bahsetmedim dimi? Bir ara ondan da bahsederim.) ve Merve'yi görmektesiniz.

Neyse ki uzun bir bekleyişten sonra başladı program. Kayıt sözcüğüyle duruşlar, saç, baş düzeltildi. Konuklar Kenan Işık'la güzel güzel sohbet etti. Aralarda fotoğraf çektirmek için ayağa kalkmaya çalıştığımızda belden aşağımızın minderlerde kaldığını gördük ama ayaklarımız bize yine de engel olamadı.



Ayaklarımızı hissetmeye başladıktan sonra sohbet tekrar başladı. Biraz sonra biz seyirciler sorular sorduk. Ben de "Kendi hayatınızda görmeyen, duymayan, konuşmayan üç maymundan birini oynamak zorunda kalıyor musunuz?" diye bir soru sordum yani sormaya çalıştım ama heyecandan başka bir şey de sormuş olabilirim :)

Bir ara Kenan Işık filmi izleyen kaç kişi var diye sordu. Merve, Buket ve benden başka izleyen yoktu malesef. Bu tarz sanat filmlerinin pek izlenmediğini biliyorduk ama filmin oyuncularının konuk olduğu programa katılanların bile çoğunun izlememiş olmasını tahmin etmemiştim.

Gelelim benim için en güzel ve bu yazıyı yazmama neden olan ana. Programın sonunda oyuncular kendi kullandıkları eşyalarını seyircilere veriyorlardı. İlk başta Hatice Aslan'ın filmde giydiği elbiseyi gözüme kestirdim ama alamadım. Şanslı kız Merve aldı, neyse ki yabancıya gitmedi. Ve yurtta elbiseyi bol bol inceleme fırsatımız oldu :)

En son kendimi eli boş dönecekmiş gibi hissederken Ahmet Rıfat Şungar'ın da bir hediyesi olduğunu gördüm. Bu kalemi, yazmayı seven birine vermek istiyorum dedi ve bu seferki şanslı kız bendim, bana doğru geldi ve siz filmi de izlemiştiniz sanırım diyerek kalemini bana verdi :)


Dün akşam bir şeyler okuyup, bir yandan da bir şeyler yazarken Bahar geldi yanıma. O kalemle mi yazıyorsun sen, dedi. Kaleme baktı, silgiyi kullanmış mı hiç, diye sordu. Evet biraz iz var, dedim. Ne silmiş ki, dedi. Bilmem, hiç o açıdan bakmamıştım, dedim. Ama sonra düşününce ben de merak ettim.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

vayy kardeşim konmuşsun kaleme =)şaka bir tarafa ne güzel bir hediye gerçekten,yazmayı seven bir vişnesuyunu elbiseden çok kalem mutlu ederdi eminim o kalem yazılarına bereket getirmiştir....
ayse

vişnesu dedi ki...

evet o hediye kalem ve canım sıra arkadaşımın güzel yorumu mutlu etti beni gerçekten.

:)

Adsız dedi ki...

bir kalem gider bin kalem gelir demi arkadşım anladın sen

şans dedi ki...

bu siteye tesadüfen baktım. bir kaç yazını okudum. yazıların veya konularından daha çok ilgimi çeken kendi anılarından bişeyler yazman. Açıkçası bunu çok güzel buldum. Bazı şeyleri kendin veya çevrendeki insanlar dışında, bilmek öörenmek isteyen her insana sunuyosun. Bu konuda devam etmeni temenni ederim.

vişnesu dedi ki...

Çok teşekkür ederim şans :)

Böyle sürpriz yorumlar -hele bir de anonim olunca- beni çok şaşırtıyor, çok hoşuma gidiyor :)

Yorum Gönder