18 Ocak 2009

Lam, Lamel, Beyaz Önlük ve Bilgesu

Bilmeyenler için söylüyorum (hani kaza sonucu burada bulunanlar için). İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nde birinci sınıf öğrencisiyim. Heyecanlıyım.. Meraklıyım.. Her bi haltı mikroskopta görmek istiyorum :) Ve 2-3 aydır mikroskop kullanan birisi olarak size mikroskopta neler gördüklerimi-göremediklerimi, biyoloji lab.ında patlayan deney düzeneğini (hep bunu görmek istemişimdir :D), kimya lab.ında ortalığı kokutan kimyasalları anlatacağım filan filan...

Yani hep güzel ve ilginç tarafından bahsedeceğim. Hem kendi adıma sıkılmamak hem de canım bloğum ve okuyucular adına sıkılmamanız için. Yoksa tabii ki her şey gibi burada da canımızı sıkan şeyler oluyor. Hepsi olmasa da bazı taş devrinden kalma kırık dökük mikroskoplar bütün lab. heyecanınızı mahvediyor. Veya çok eğlenceli geçebilecek kimya lab.ına despot ve hiç gülmeyen (sanırım yüz kaslarında problem var. Yoksa bir insan nasıl hiç gülmez çok merak ediyorum.) bir hocanın azarıyla başlamak... Ve despotluğunu, gülmemesini, çatık kaşlarını disiplin sanması... Böyle şeyler olsa da yine de bölümümü çok sevmemin ve bir şeyler öğrenmenin verdiği duyguyla olacak ki buraya hep güzel şeyler yazmak istiyorum. Ve öyleyse başlıyorum...

İlk biyoloji dersimizde tam bir çömez edasıyla, heyecanla hocamızı bekliyoruz. Hocamızı? İçeri üç kişi giriyor. Bunlardan hangisi dersimize girecek diye düşünürken üçününde dersimize gireceğini öğreniyoruz. O zaman anlıyorum üniversitede olduğumu. Aynı derse üç değişik hoca. Üniversiteyi üniversite yapan bu herhalde diye düşünüyorum. Ha birde amfi var tabii. Aslında amfiye oturur oturmaz düşünmeliydim burası üni. galiba diye ama bunu o günün heyecanına veriyorum.

Hocalarımız kendilerini tanıtıyor. Sonra bölümümüz hakkında bahsedip, gaz verici bir konuşma yaparak kendimizi özel hissettiriyorlar. Ardından laboratuvar çalışmalarını anlatıyor, lab. malzemelerini söylüyorlar: Lam, lamel, beyaz önlük... Beyaz önlük mü? :) Kendimizi daha da bir özel hissedip yazmaya devam ediyoruz. Damlalık, bisturi... Bisturi mi? O da ne? Yeniliyor mu?

Bisturi şu imiş :



Çok korkunç görünüyor. Gerçi ben almadım. Onun yerine jilet aldım. Çünkü bu dönem sadece bitkilerle ve tek hücreli canlılarla uğraştık. Hayvanlar kısmetse ikinci dönem :)

2 yorum:

Adsız dedi ki...

"sen yakında benide kesersin"
ha haaaa haaaa
ıhhhaaaa haaaa
(anlamayanlar için hanzo gibi gülüyorum)

devam kardeş sen bilimadamısın kesiceksin tabi hatta bisturinde benden olsun...
ayşe y

vişnesu dedi ki...

Bu korkunç kahkahalar, yok bisturinde benden olsun... Ayşe beni korkutuyorsun :)

Yorum Gönder